{ "title": "Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı", "image": "https://www.akciger.gen.tr/images/kronik-obstruktif-akciger-hastaligi.jpg", "date": "20.01.2024 21:44:58", "author": "Ziver", "article": [ { "article": "
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, amfizem ve kronik bronşite bağlı gelişen, ilerleyici ve geri dönüşümü olmayan hava akımı kısıtlamasıyla karakterize olan bir rahatsızlıktır. Rahatsızlık kısaca KOAH olarak tanımlanır. Hava akımı kısıtlanması bazen kısmen geri dönüşümlü ve solunum yollarının aşırı duyarlılığıyla birlikte meydana gelebilir. Hastalarda kronik bronşit veya amfizem olması halinde, KOAH varlığından bahsetmek için hava akımının kısıtlanması gerekir. Bu rahatsızlıkta zararlı maddelerin ve gazların uzun süreli solunması nedeniyle akciğerlerde olan anormal yanıtın sebep olduğu ilerleyici hava yolu daralmasıyla hava akımının kısıtlanması karakterizedir. Bu hastalık daha çok ileri yaştaki kişilerde görülmektedir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte hastalığa bağlı olarak ölüm oranı yükselmektedir. Erkekler kadınlara göre daha fazla risk altındadır.

Kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) özelliği nedir?

Bu rahatsızlıkta kronik bronşit ve amfizem çoğunlukla bir arada olur.

Kronik bronşit: bu rahatsızlık arka arkaya iki yıl devam eden, en az üç ay süren ve diğer solunum hastalıklarına bağlanamayan balgam ve öksürükle karakterize olmuştur. Solunum yollarında bulunan salgı yapıcı bezlerin sayısında ve hacminde olan artıştan gelişen salgı miktarıyla meydana gelir. Bu durum solunum yollarında duvar kalınlaşmasına neden olan önemli bir sorundur. Bunun oluşması halinde solunum yollarında tıkanma meydana gelir.

Amfizem: Alveol adı verilen hava keselerinin duvarlarında meydana gelen yıkımla oluşur. Bu hava boşluklarında anormal ve kalıcı derecede genişleme ile akciğer esnekliğinin yok olmasına neden olur. Sonuçta küçük hava yollarında tıkanma meydana gelir.

Kronik obstrüktif akciğer hastalığına neden olan etkenler nelerdir?
Kronik obstrüktif akciğer hastalığının belirtileri nelerdir?

KOAH rahatsızlığında belirgin şekilde öksürük ve balgam çıkarma görülür. Bunların şiddeti arttıkça nefes darlığıyla, hışıltılı solunum gelişir. Başlangıçta öksürük hafifken, sabahları balgam atmakla rahatlatıcı etki gösterir. Şiddetlenmesiyle birlikte ataklar daha şiddetli olur. Ataklar dışında balgam daha az atılır. Hastalık şiddetlendikten sonra balgam koyulaşır ve miktarı artar. Bazılarında daha fazla balgam çıkarken, bazıları balgamı çıkaramamaktan şikâyet eder. Öksürük nöbetlerinde solunum yollarındaki kılcal damarlarda yırtıklar oluşabileceğinden, balgamda çizgi şeklinde kan oluşabilir. Hastalarda başlangıçta egzersizle artan nefes darlığı varken, ilerleyen aşamalarda dinlenme sırasında da nefes darlığı çekilir. Ataklar yaşanırken hışıltılı solunum gelişebilir. İlerleme halinde oksijen azlığı yüzünden ellerde, ayaklarda ve yüzde morarma olabilir. Bu durumda kalp yetersizliği gelişebilir.

Hastaların fiziki muayenesinde göğüs çapında artış, fıçı görünüm tespit edilir. Boyunda bulunan yardımcı solunum kaslarının belirgin hale geldiği gözlenir. Nefes alma ve verme aşamasında ronküs adı verilen anormal sesler işitilir. Hafif olgulara bu sadece derin nefes alışverişinde duyulabilir. Morarmaların olması rahatsızlığın şiddetini gösterir. Uzun süren hastalıklarda parmak uçlarında çomaklaşma izlenir.

Kronik obstrüktif akciğer hastalığının tedavisi nasıl yapılır?

Uygulanan tedavinin amacı hastaların şikâyetlerini azaltmak, rahatlamalarını sağlayarak yaşam kalitelerini arttırmak, solunum zorluğu çekmelerini engellemek, ilerlemeyi durdurmak ve komplikasyonları önleyerek tedaviyi sağlamaktır. Hastalar tedavi sırasında sigarayı kesinlikle bırakmalıdır. Solunum yolunu açan ilaçlar, oksijen kullanılarak hastalar rahatlatılır. Kalp yetmezliği geliştiyse, buna uygun tedavi de uygulanır. Hastalığın derecesine uygun olan ilaçlar, doktor kontrolünde kullanılmalıdır.
" } ] }