Yassı hücreli akciğer kanseri, akciğer kanserleri arasında en sık görülen tiplerden biridir ve akciğer kanserlerinin yaklaşık %25-30'unu oluşturur. Genellikle merkezi yerleşim gösterir ve önemli solunum yollarından orijin alır. Daha az bir kısmı ise akciğerin kenar kısımlarında gelişir. Erkeklerde kadınlardan daha sık görülmektedir.

Sigara ve solunum yoluyla alınan zararlı maddelerle yakından ilişkilidir. Diğer akciğer kanseri tiplerine göre daha yavaş ilerler ve genellikle daha ileri yaş grubunda ortaya çıkar. Kanserin diğer doku ve organlara yayılması uzun bir zaman alabilir.

Kanser yapıcı maddelerin kansere yol açması için yıllar süren maruziyet gereklidir. Bu süre zarfında solunum yolları mukozasında görülen yassı epitel metaplazisi, kötü huylu bir tümörün habercisi olabilir. Metaplazi alanlarında bulunan hücrelerde meydana gelen anormal şekil ve büyüklük değişiklikleri, kötü huylu tümörlerde tespit edilen düzeye ulaşabilir. Bu duruma displazi denir. Displazi, neoplazinin öncüsü bir lezyondur. Balgam örneklerinde yapılan taramalarda ve otopsi çalışmalarında, sigara içen bireylerin solunum yolları mukozalarında, sigara içme dereceleri ile orantılı olarak metaplazi ve displazi saptanmıştır. Bu belirtiler, sigara içmeyenlerde nadirdir. Tümör nedeniyle çıkarılan akciğerlerin tümörsüz kısımlarında da metaplazi, displazi ve karsinoma sıkça saptanır. Filtreli sigaraların yaygınlaşması ve sigaraların son yıllarda daha "hafif" (daha az nikotinli) olması, akciğer kanserlerinin görülme sıklığında belirgin bir değişiklik yapmamış; ancak histolojik tiplerin oranında değişiklik olmuş ve adenokarsinom sıklığı giderek artmıştır. Yeni teşhis konulan vakalar arasında yassı hücreli akciğer kanseri en yaygın karşılaşılan histolojik tiptir.

Yassı hücreli akciğer kanseri, mikroskobik incelemelerle bronşiyal karsinomun dört ana tipinden biri olarak tanımlanır:

En sık görülen tipler, yassı hücreli karsinom ve adenokarsinom olup, toplamda %70-75 sıklıkta görülmektedir. Tümörlerin yaklaşık %20'si küçük hücreli karsinom türündendir. %10 oranında büyük hücreli karsinom ve diğer nadir akciğer kanseri türleri de mevcuttur.

Tedavi planlamasında, küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC) ve küçük hücreli akciğer kanseri (SCLC) olarak iki ana gruba ayrılır. Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri grubunda, adenokarsinomlar, yassı hücreli karsinomlar ve büyük hücreli karsinomlar yer alır. Ancak, özellikle moleküler biyoloji yöntemlerindeki ilerlemeler sayesinde, gelecekte akciğer kanserinin alt türlerinin daha ayrıntılı bir şekilde karakterize edilmesi ve farklı tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi beklenmektedir. Bu sayede, tümörün biyolojisine ve büyüme düzenlemelerine yönelik daha etkili tedavi imkânlarına ulaşılması hedeflenmektedir.

Yassı hücreli akciğer kanseri, kötü huylu olmayan tümörler de oluşturabilir. Örneğin lifli bağ dokusundan, kıkırdak dokusundan veya hatalı gelişmiş dokulardan kaynaklanabilir. Ancak bunlar oldukça nadirdir ve %10'un altındadır. İyi huylu tümörlerin bir özelliği, genellikle yavaş büyümeleri ve sağlıklı dokuyu yerlerinden itelemeleri, ancak onları öldürüp yok etmemeleridir.